İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı: Afet anında vatandaşın karşısına olabildiğince seri şekilde devleti çıkartmak, koymak zorundayız
AFAD Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen Mülki İdare Amirlerine Yönelik Afet Yönetimi Eğitim Programı’nda konuşan Çataklı, Türkiye’nin bir afet gerçeği ile karşı karşıya olduğunu, bu gerçekle uyumlu davranılmaması halinde çeşitli risklerle karşılaşılabileceğini söyledi.
Son iki yılda Türkiye’de çeşitli afetlerin meydana geldiğini anımsatan Çataklı, dünya genelinde de iklim değişikliğine bağlı olarak afet riskinin arttığını dile getirdi.
Türkiye’nin afetle karşı karşıya kalması halinde hazırlıklı olabilmenin önemli olduğunu, programın da bu kapsamda yapıldığını bildiren Çataklı, “İki konu üzerinde odaklanacağız. Bir tanesi afet anında, afet olduktan sonra müdahale hizmetlerinde daha kararlı, daha seri olabilmek için müdahale hazırlıklarını gözden geçirmek, ikincisi de genel yürüttüğümüz faaliyetlerin bir parçası olarak risk azaltma çalışmalarının bir farkındalık oluşturmak.” dedi.
AFAD’ın İçişleri Bakanlığına bağlandığından bu yana afet risklerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar yaptığını, bu kapsamda 2021’i eğitim yılı ilan ettiklerini belirten Çataklı, son iki yılın Kovid-19 salgın süreci olmasına rağmen önemli mesafe kat edildiğini söyledi.
Afete müdahalenin valiliklerin sorumluluğunda olduğunu, AFAD’ın koordinasyonu sağladığını aktaran Çataklı, illerin bir afet olduğunda müdahaleye ilişkin önceden hazırlıklarının yapılmış olması ve doğal müdahalenin gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin Osmanlı döneminden bu yana afete müdahale konusunda ciddi bir birikiminin bulunduğunu kaydeden Çataklı, bunun iyi organize edilebilmesinin ve planlama çalışmalarının önemli olduğunu bildirdi.
Daha önceden afet planlama konusunda iyi planlar yapıldığını ancak fiili hayatta uygulamasıyla ilgili ciddi sorunlarla karşılaşıldığını ifade eden Çataklı, söz konusu planların yörenin gerçeklerine uygun olması, planın içerisinde yer alan görevlilerin planı içselleştirmiş olmasının önemine değindi.
Çataklı, şöyle devam etti:
“Bizim planlamadan anladığımız uygulanabilir, tatbik edilebilir, yörenin gerçeklerine uygun plan yapılması. Bu planın, bu planda görev alan herkes tarafından, tüm kurumlar tarafından, bütün gönüllüler tarafından biliniyor, anlaşılabiliyor, uygulanabiliyor olması lazım. Ve günün sonunda, o gün geldiğinde ‘hadi’ dediğimizde de o planın kapağı bile kaldırılmadan aslında onun içindeki görevlilerin, görevlerini herhangi bir talimat da beklemeksizin yerine getiriyor olması lazım.”
AFAD personelinin her an hazırlıklı olması gerektiğini belirten Çataklı, son iki yıldır bu konuda çalışma yaptıklarını ifade etti. Çataklı, afet durumlarında da afete müdahalenin, afet merkezine en yakın noktada yönetilmesi gerektiğini söyledi.
– “KARARGAHINIZI AFETİN MERKEZİNE, EN YAKIN NOKTAYA KOYUN”
Afet durumunda vatandaşların karşısında devleti görmek isteyeceğini ifade eden Çataklı, vatandaşın gözünde devletin bazen bir bakan, bazen bir zabıta memuru olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla biz, afet anında vatandaşın karşısına olabildiğince seri şekilde devleti çıkartmak, koymak zorundayız. Devletin varlığını ona hissettirmek zorundayız, yani karşısına bir muhatap koymak zorundayız. Bunun için karargahınızı afetin merkezine, en yakın noktaya koyun, vatandaş da bilsin devlet orada diye. Ama onunla birlikte vatandaş, sıkıntısını, sorununu ileteceği bir merci bulsun. Yani bir irtibat noktası bulsun.”
Afet anlarında birçok ihtiyacın ortaya çıkabildiğini dile getiren Çataklı, afete müdahale eden personelin alacağı tedbirlerle bu ihtiyaçların karşılanmasının kaosa dönüşmesinin engellemesi gerektiğini söyledi.
Afetlere karşın yapılan planlamalarda gönüllülerin ve sivil toplumun da kapasitesinin tespit edilmesi gerektiğini bildiren Çataklı, Bozkurt’ta yaşanan afette ulaşılması uzak olan bazı köylere Off Road ekipleriyle yardım malzemelerinin taşındığını anlattı.