Çölyak hastalarını sevindirecek haber!

Tuna Caddesi’nde kısa süre önce açılan kafe, hem çölyak hastaları hem de glütensiz beslenmek isteyenlerce tercih ediliyor.

Çalışanlarının büyük çoğunluğu çölyak hastası olan kafede, pizza, pide, yöresel tatlılardan nevzine, simit, kurabiye gibi glütensiz lezzetlere bir lezzet daha ekledi.

Kentin adıyla özdeşleşen ve bir kaşığa 40 tane sığmasıyla bilinen Kayseri mantısı da glütensiz undan yoğrularak servise sunuldu. Özel unlarla hazırlanan mantı hamuru, yoğrulma aşamasındaki zorluğuyla dikkati çekiyor.

Çapraz bulaşma riskine karşı tüm çalışanların glütensiz beslendiği kafede mutfak bölümünde çalışan Şükran Arsal, AA muhabirine, iki çocuğuna da yaklaşık 8 yıl önce çölyak teşhisi konulduğunu söyledi.

Teşhisin ardından evdeki yemekleri glütensiz yapmaya başladığını belirten Arsal, “1 yıl glütensiz unlara alışmaya çalıştım, bu yemekleri öğrenmek için kurslara gittim. Çocuklarıma uygun yemekleri evde denemeye başladım. Buranın açıldığını duyunca çok sevindim, bizim için büyük bir nimet. Şimdi burada çalışıyorum, glütensiz yemekler yapıyorum.” diye konuştu.

Son olarak mantı yaptıklarını aktaran Arsal, glütensiz una kıvam vermekte zorluk çektiklerini, glütensiz mantının diğerlerine göre yapımının 2 kat zor olduğunu dile getirdi.

Bu mantının ekstra güç ve enerji istediğini ifade eden Arsal, “Unlarımızda glüten olmadığı için un sünmüyor, kolay kopuyor. Unun kıvamını tam tutturabilmek önemli. Lezzet farkı pek yok, glütensiz beslenmeyenler de mantımızı beğeniyor.” dedi.

Kafede görevli gıda mühendisi Beyzanur Var da glütenli un ile glütensiz un arasında çok fark bulunduğunu belirtti.

Glütensiz unun genellikle baklagillerden elde edildiğini ifade eden Var, “Mantıyı yaparken birleşim tam anlamıyla gözlenemiyor. Genellikle mantı hamurunu yoğururken bu sorun oluyor. Hemen yapılıp servis edilmesi gerekiyor. Zor olsa da başarıyoruz, ikram ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

TÜM PERSONEL GLÜTENSİZ BESLENİYOR

Kafe çalışanı diyetisyen Büşranur Yavuz da glüten içeren ürünlerin kafeye girişine hiçbir şekilde izin vermediklerini çünkü bunun çapraz bulaşmaya neden olduğunu vurguladı.

Çapraz bulaşmanın glütensiz beslenmede genellikle ihmal edildiğine dikkati çeken Yavuz, “Glüten içeren bir besinin glütensiz bir ortamda herhangi bir nesneye temas etmesine izin vermiyoruz. Glütenli ürünlerdeki tozlar glütensizlere bulaştığı zaman çapraz bulaşma meydana geliyor. Tüm personel bu nedenle glütensiz besleniyoruz.” diye konuştu.

İşletme Müdürü Fatih Benli ise Kayseri’de 3 bine yakın çölyak hastası bulunduğunu, kafenin önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti.

Bazı çölyak hastalarının ilk kez hamburger, pizza ve mantı yemesine şahitlik ettiklerini anlatan Benli, “İnsanların geri dönüşleri çok güzel. Buraya ailesiyle gelenlerin bir masa etrafında aynı bıçağı kullanması ya da bir çocuğun anne ve babasıyla aynı menüyü yiyebilmesi güzel bir duygu. Onların yüzündeki tebessümü görmek çok güzel.” şeklinde konuştu.

Çölyak olan arkadaşlarıyla “gün etkinliği” için kafeye gelen Miyase Acılar ise 4,5 yıldır glütensiz beslendiğini ancak bu gıdalara ulaşmakta zorluk yaşadığını dile getirdi.

Kendi imkanlarıyla gıdalar hazırladığını ifade eden Acılar, şöyle konuştu:

“Buranın açılması çok güzel oldu. İstediğimiz zaman buraya gelip dışarıda yemek yemenin keyfini yaşıyoruz. Korkusuzca yemek yiyebilmek çok güzel. Bugün arkadaşlarla burada toplandık, gün toplantılarımızı da burada yapıyoruz. Dışarıda buluşmak bizim için önceden çok zordu. Glütenli ürünler yediğimde karın şişliği, bulantı, kusma ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar yaşıyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir